Kim evini, doğup büyüdüğü yerleri bırakıp gitmek ister ki? Ama savaş kapınıza dayandıysa, bazen başka yol kalmaz. Suriyeli sanatçı Nizar Ali Badr`in çakıl taşlarıyla yarattığı güçlü imgelerden esinlenen Margriet Ruurs, küçük Rama`nın dilinden bir göç yolculuğu anlatıyor. Umuda yol alan bu öykü bizi barışa, anlayışa, yardımlaşmaya çağırıyor.
Zühre Ninem, "Büyük Bozgun" diye anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'yla başlayan, Balkan ve Birinci Dünya savaşlarıyla süren ve Kurtuluş Savaşı'yla sonuçlanan çalkantılı bir dönemde hayatları parçalanan Rumeli insanlarını anlatıyor. Büyük Bozgun, Zühre Nine'yi doğduğu Vraça'dan Köprülü'ye sürüklemiştir. Bu sürükleniş, devam eden savaşlarla birlikte daralan Osmanlı coğrafyasında oradan ora
Ruhun ve bedenin şekillenmesinde savaşların yıkıcı etkisini bizzat yaşamış olan Halide Edib, insanların hem maddi hem manevi iki yönlü oluşlarını savaş ortamında yakından tecrübe etmiştir. Olgunluk yıllarında tercih ettiği gönüllü sürgün döneminde, Amerika ve Hindistan seyahatleriyle doğu ile batıyı da yerinde görmüş ve karşılaştırma yapmıştır. Etkilendiği yazar ve şahsiyetleri bir araya getirerek insanın maskeler arkasında gizlenmişger&cced
Ruhun ve bedenin şekillenmesinde savaşların yıkıcı etkisini bizzat yaşamış olan Halide Edib, insanların hem maddi hem manevi iki yönlü oluşlarını savaş ortamında yakından tecrübe etmiştir. Olgunluk yıllarında tercih ettiği gönüllü sürgün döneminde, Amerika ve Hindistan seyahatleriyle doğu ile batıyı da yerinde görmüş ve karşılaştırma yapmıştır. Etkilendiği yazar ve şahsiyetleri bir araya getirerek insanın maskeler arkasında gizlenmişgerçek yüzünü ortaya çıkarmak ister. Çünkü iyi demek kötü demek
W.G. Sebald, gerçek hikâyelerden yola çıkarak, yüzyılın başından günümüze, odağında insan ilişkilerinin olduğu, bildiğimizden farklı bir Avrupa tarihini resmediyor. Orta sınıfa mensup, iki büyük savaşın ortasında kalmış, Almanya'dan ve Doğu Avrupa'dan İngiltere ve Yeni Dünya'ya göç eden ailelerin dramatik öyküleri.