Uluslararası Kriz Grubu (ICG)’nun, “Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler: Kentsel Gerilimleri Azaltmak” başlıklı raporuna göre Türkiye halkının Suriyelilere yönelik olumsuz algıları, söylencelere ve yanlış kanılara dayanıyor. Rapor ayrıca Suriyeli mültecilerle yaşanan toplumsal gerginliklere ve sonuçlarına yer veriyor.
Uluslararası Kriz Grubu’nun raporuna göre geçen yıl Suriyeli mültecilerle çıkan gerginliklerde en az 35 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de mültecilere yönelik misafirperverliğin de kaygıya dönüştüğü belirtiliyor.
2017 yılının ikinci yarısında 2016’nın aynı dönemine kıyasla Suriyeli mülteciler ile bağlantılı toplumsal gerginlik ve adli olayların sayısı yaklaşık üç kat arttı. Geçen sene yükselen tansiyon nedeniyle 30 Kasım itibariyle 181 olay meydana geldi. Rapora göre bu olaylarda 24’ü Suriyeli en az 35 kişi hayatını kaybetti. Gerginlikler genellikle yerleşim birimlerinde değil, iş yerlerinde yaşandı. Rapora göre, söz konusu olayların çoğuna ise ana akım medyada yer verilmedi.
“OLUMSUZ ALGILAR VE YANLIŞ KANILAR VAR”
Türkiye halkının Suriyelilere yönelik olumsuz algıları, söylencelere ve yanlış kanılara dayandığı belirtiliyor. İstanbul, İzmir ve Ankara’da yapılan görüşmelerden çıkan sonuca göre, bazı vatandaşlar Suriyeli mültecilerin çalışmadan her ay düzenli olarak maaş aldıklarını ve üniversite sınavına girmeden eğitimlerine devam edebildiklerini sanıyor. Raporda ayrıca, Türkiye toplumunun Suriyeli mültecilere gösterdiği merhamet ve misafirperverliğin yerini endişe ve kaygıya bıraktığını da belirtiyor. Anketler de Suriyeli mültecilere yönelik yaklaşımın genelde olumsuz olduğunu gösteriyor. 2017 yılının Ekim ayında Ekonomistler Platformu tarafından yapılan bir ankete göre, katılımcıların yüzde 78’i Suriyelilerin ülkeyi daha az güvenli bir yer haline getirdiğini düşünüyor. Geçen sene Aralık ayında yayınlanan “Suriye Barometresi” başlıklı bir başka çalışma ise vatandaşların yüzde 75’inin Suriyelilerle barış içinde yaşayabileceklerini düşünmediklerini ortaya koyuyor.
Uluslararası Kriz Grubu’nun raporuna göre, yetkililerin yaşanan gerilimlerin kimi zaman üzerini örtmesi öfkenin artmasına neden olabiliyor. Özellikle iş gücü alanında rekabet oluştuğu fikriyle gerginlikler yaşanıyor. İstanbul ve İzmir’de yaşayan Suriyeli genç erkeklerin birbirlerini kollamak için gruplar halinde gezmesinin ise yerel halkta tedirginlik yarattığı belirtiliyor.
İŞ REKABETİNDEN DOĞAN GERGİNLİK
Rapora göre Suriyelilerin yaklaşık yüzde 23’ü İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç büyük şehirde yaşıyor. Gerginliklerin çoğu, düşük gelirli bölgelerde yaşanıyor. 40 bin civarında Suriyeli mülteciye misafirlik eden İstanbul’un Sultangazi ilçesinde rapor için yapılan görüşmelerde, Sultangazi halkı kayıtlı olmamaları ve ailesiyle yaşamamaları halinde Suriyelilere güvenmediklerini söylüyor. İzmir’de yaşayan Suriyelilerin iş rekabeti yaşadığı Türkiyeli Kürtlerle gerginlik yaşadığı belirtiliyor. Raporda, Kürt ve Suriyeli işçiler arasında yaşanan gerginliklerde iki tarafın da polise güvenmedikleri için karakola gitmeye çekindileri de dile getiriliyor.
Raporda Suriyelilerin kayıtlı ekonomiye entegre edilmesinin çetrefilli konu olduğu ifade ediliyor. Ocak 2016’dan beri yaklaşık 15 bin Suriyeliye çalışma izni verildiği, 750 ila 950 bin arasındaki Suriyelinin ise kayıt dışı çalıştığının tahmin edildiği dile getiriliyor.