Türkiye’de giderek artan bir şekilde Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi yönünde talepler yükselmektedir. Hukuki boyutu bir kenara bırakılırsa, insanların bu yöndeki taleplerinin sosyolojik açıdan anlaşılabilir olduğu söylenebilir. Nitekim ekonomik zorluklar çeken ve yaşadığı şehirlerdeki dönüşümü gören vatandaşların, Suriyeli sığınmacıları hedef gösteren ve onların Suriye’ye geri dönüşünün çok hızlı bir şekilde gerçekleşebileceği yalanını söyleyen siyasilere inanmaları da kolaylaşmaktadır.
Suriye’ye geri dönüş bağlamında ortaya konulan hayali ve gerçeklikten kopuk argümanların ne Suriyelilerin Suriye’ye geri dönüşüne ne de Türkiye’ye herhangi bir faydası oluyor. Bu argümanlar, ülkemizde insanların yanlış beklentilere girmelerine ve yanlış varsayımlar üzerine davranış biçimlerini değiştirmelerine yol açıyor. Oy devşirme amacıyla söylenen yalanlar, Türkiye’nin göç politikasında hatalarını düzeltmesini engelleyerek gerçek olmayan hayali konularla vakit kaybetmesine neden oluyor. Nitekim, Türkiye göç politikasında atması gereken adımları atmadığı her gün, göçün oluşturduğu maliyet yükselmekte ve göçün getirdiği kazanımlar azalmakta. Kazan-kazana dönüştürülebilecek göç meselesi, kaybet-kaybet sarmalına doğru itilmektedir. Bu yazı, Suriyeli sığınmacılar bağlamında ortaya atılan iki temel hayali argümanı ele alacaktır. Bu argümanların neden doğru olmadığı tecrübe edilmiş gerçeklikler üzerinden anlatılacaktır. Akabinde, Suriyeli sığınmacıların Suriye’ye geri dönüşü bağlamında gerçekçi bir yaklaşım sunulacaktır.