Paris Belediyesinin önünde, yardım derneklerinin tahsis ettiği çadırlarla alana yerleşen ve refakatsiz çocuklar ile çocuklu ailelerin de bulunduğu 300'den fazla düzensiz göçmen, Fransız yetkililerden çözüm bekliyor.
Mehtap adındaki hamile eşiyle 2 yıl önce daha iyi bir yaşam umuduyla yollara düşen Afganistan asıllı Ali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran, Türkiye, Yunanistan ve İtalya üzerinden Fransa'ya geldiklerini söyledi.
Eşiyle Türkiye'de oturum başvurusunda bulunduklarını, başvurularının kabul edilmemesi üzerine kaçak yollarla Yunanistan'a geçtiklerini anlatan Ali, Yunanistan makamlarının kendilerine 2024 için oturum randevusu verebileceklerini söylediğini aktardı.
"Yunanistan'da çok zorluk yaşadık, sıkıntılar çektik, dayanamayıp eşimle İtalya'ya geçtik sonra Fransa'ya geldik. İşte Fransa'da halimizi görüyorsunuz, ortalıkta kaldık." diyen Ali, Fransız makamlarının kendilerine şu ana kadar sahip çıkmadığını ifade etti.
Ali'nin eşi Mehtap da göç yollarına düşmeye mecbur kaldıklarını, bu noktadan sonra Afganistan'a dönmelerinin imkansız olduğunu vurguladı.
Avrupa'yı büyük bir medeniyet olarak düşündüklerini ve oraya geçtiklerinde rahatlayacaklarını zannettiklerini ifade eden Mehtap, Yunanistan'a geçmekle birlikte umduklarının aksine çok zorlu şartlara maruz bırakıldıklarına dikkati çekti.
Mehtap, "Pislik içinde kalıyorduk, derme çatma çadırlarda yaşadık. Buraya da geldiğimizden beri neredeyse 10 gündür çadırlarda kalıyoruz." dedi.
"Bu insanlara barınma sağlamak devletin görevi"
Göçmen ve mültecilere insani yardımda bulunan Ütopya 56 derneğinin Paris koordinatörü Mael de Marcellus, derneğin 2016'dan beri ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunduğunu söyledi.
Acil barınma ihtiyacı olan çocuklu aileler ile refakatsiz çocuk göçmenlerin alandaki çadırlarda olduğunu belirten Marcellus, bazı ailelerin geçici olarak göçmenlere evlerini açtıklarını ancak bunun kalıcı çözümler getirmediğini kaydetti.
Marcellus, "Ortalıkta kalan bu insanlara barınma sağlamak devletin görevi fakat devlet görevini yapmıyor. Çok sayıda kişi yardım için bize başvuruyor ama bizim imkanlarımız da kısıtlı." diyerek, bu konuda çok defa yardım talep etmelerine rağmen hükümet ve belediyeden bir karşılık bulamadıklarının altını çizdi.
Bu insanlara barınma ihtiyacı sağlanmadığı sürece buna benzer yerlerde çadır açmak mecburiyetinde olduklarını dile getiren Marcellus, güvenlik güçlerinin göçmenlere henüz müdahaleye gelmediklerini ve bunun sevindirici olduğunu aktardı.
"Valiliklerin yapması gereken işi, biz gönüllü olarak yapıyoruz"
Refakatsiz çocuk göçmenlere yardım eden TIMMY Derneği Başkanı Esperance Minart da alandaki korunmasız çocukların valiliklerin sorumluluğunda olması gerekirken aylarca sokaklarda terk edildiğini belirtti.
"Paris'te (refakatsiz çocuk göçmenler) geldiklerinden birkaç gün sonra mülakata tabi tutuluyorlar, 10'undan 7'si reddediliyor ve sokaklara terk ediliyor." diyen Minart, gerekli birimlerden sorumlulukları gereği onları korumalarını ve entegrasyonlarını sağlamalarını beklediklerini söyledi.
Minart, masumiyet karinesinde olduğu gibi bu çocukların reşit olduklarını gösteren deliller bulunmadığı sürece "korunmasız çocuklar" olarak kabul edilmeleri ve yaşıtları gibi okula kaydedilmeleri gerektiğini dile getirdi.
2021'de Fransa gibi bir ülke ve Paris gibi bir başkentte sorumlulukların farkına varılması gerektiğinin altını çizen Minart, şunları kaydetti:
"Burada söz konusu milyonlarca insan değil, her şeyi doğru bir şekilde yapabilecek imkanlarımız var. O yüzden bu gençlerin önünde engel olmayı bırakalım, her halükarda gelecekler ve ailesizler. Onları (topluma) entegre etmeliyiz, zaten hızlı ve güzel bir şekilde entegre oluyorlar. Maalesef valiliklerin yapması gereken işi, biz gönüllü olarak yapıyoruz. Bunu biz yapmamalıyız. 'Siz yapın' demek adına buradayız."
Geçen sene sığınmacılara biber gazıyla müdahalede bulunulmuştu
Fransa'nın başkenti Paris'te 24 Kasım 2020 gecesi, polis, Republique Meydanı'nda çadır kuran, çoğunluğu Afgan, 500'e yakın sığınmacıyı yaka paça dışarı atmış, biber gazıyla müdahalede bulunmuştu.
İçişleri Bakanlığı, alandaki gazetecilere de şiddet uygulayan polis ve jandarmanın görüntülerinin gündem olması üzerine soruşturma açıldığını duyurmuştu.
Birçok gazeteci, aktivist ve siyasetçi de sığınmacılara desteklerini ifade ederek, polis şiddetini kınamıştı.