Küresel iklim değişikliği uzun vadede küresel göç hareketlerini de belirleyecek hıza erişti. Sıcaklar nedeniyle ortaya çıkan yangınlar, kuraklık, buzul erimeler ve deniz seviyesinin yükselmesi dünyanın bazı bölgelerini yaşanmaz hale getirirken, uluslararası hukukun ele almaya hazır olmadığı bir iklim göçü krizi artık belirmeye başladı. Her ne kadar kimi kesimler “iklim değişikliği” iddalarının bir “yalan” olduğunu düşünse de, iklimdeki hareketlilik dünyanın birçok yerinde artık dayanılamayacak aşırılıkları dayatmaya başladı ve bu dönüşüm on milyonlarca insanın geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Bu nedenle iklim değişimi ile göç arasındaki ilişkiyi anlamak gerekiyor.
Gülnaz Yücel Durmuş, “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Göçe Neden Olur mu?” başlıklı analizinde geçmişten günümüze bir perspektif ile iklim değişikliğinin neden olduğu kırılganlıkları ele alarak Bangladeş, Pakistan, Sudan, Somali gibi ülkelerin karşı karşıya geldiği risklere vurgu yapıyor. Durmuş’a göre iklim göçünün getirdiği çalkantıları aşabilmek için devletlerüstü bir işbirliği mekanizması ve yeni yasal mevzuatlara ihtiyaç var.