Kanada’da hükümet, Covid-19’a rağmen gelecek üç yıldaki göçmen kabul sayısını artırarak toplam 1,2 milyondan fazla kişiye kapılarını açacağını duyurdu.
Göçmenlik Bakanı Marco Mendicino vasıflı işçileri, aile üyelerini ve mültecileri Kanada’ya getirmek için belirleyen üç yıllık göçmenlik planını açıkladı.
Her yıl yaklaşık 50 bin ek göçmen ve mülteci sayısına denk bu rakamlar Kanada’nın nüfusunun yüzde birine karşılık gelecek. Hükümet bu şekilde Covid-19’un neden olduğu açığı telafi etmeyi ve ülkede hızla yaşlanan nüfus açığını durdurmayı amaçlıyor.
Covid-19 nedeniyle hedeflenen sayıya ulaşılamadı
Geçen yılki plan, üç yıllık bir süre içinde bir milyondan fazla göçmeni getirmeyi planlıyordu. Fakat Covid-19 krizi ve bunun sonucunda ortaya çıkan seyahat kısıtlamaları süreci yavaşlattı. Göçmen kabulünü Kanada ekonomisini ayakta tutmanın bir yolu olarak gördüklerini belirten Göç Bakanı Mendicino, ülkede daha fazla işçiye ihtiyaç olduğunun altını çizdi ve bu ihtiyacı gidermenin göçmenlikten geçtiğini dile getirdi.
Ottawa yönetimi göç politikasıyla ülkeye en iyi yetenekleri çekmeyi, aileleri yeniden bir araya getirmeyi ve afet, iç savaş gibi nedenlerden evlerini terk etmek zorunda kalan kişilere sığınak sağlamayı hedefliyor.
Federal hükümet, son üç yıllık planında bu yıl 341 bin, gelecek yıl 351 bin ve 2022’de de 361 bin göçmeni ülkeye çekmeyi amaçlıyordu. Kesin rakamlar açıklanmamasına rağmen yıl sonuna kadar 341 bin hedefinin yarısının karşılanacağı sanılıyor.
“Hedefler fantaziden ibaret” Muhalefet ise bu hedefi hayal olarak görüyor.
Muhafazakar kanattan Raquel Dancho, sayıları “saf fantezi” olarak nitelendirirken hükümetin, sınır kısıtlamalarına ve dünya çapındaki büyükelçilik ve ofislerin kapatılmasına rağmen çok sayıda göçmeni güvenli bir şekilde getirme planı olmadığını ileri sürdü. Politikacı, “Bunun gerçekleşmesinin hiçbir yolu yok. Ve bu sorunların bugün nasıl çözüleceğine dair gerçek bir plan duymayı gerçekten umuyordum. Ve bundan neredeyse hiç bahsedilmedi” dedi. Kanada ekonomisine önemli katkısı olan göçmenler, ülkenin yaşlanan nüfusuna karşı da önemli bir avantaj olarak görülüyor.