HÜRRİYET GAZETESİ
Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı sonrasında bölgede büyük bir eğitim seferberliği başlattı. Beş bölgede okula devam eden öğrenci sayısı 2016’da 8 bin civarındayken, bu rakam bugün 97 bin 680’e yükseldi. Öğretmenler 270 okulda yeniden ders işliyor. Peki bu nasıl oldu? Bölge halkı Türk eğitimcileri nasıl karşıladı? Daha önce çatışma bölgesine girmemiş öğretmenler neler hissetti? Suriye’de Azez’e gittik. Hem Türk hem Suriyeli öğretmenlerin tecrübelerini dinledik.
ZİL çalıyor, öğrenciler koşarak sınıflardan çıkıyor… Sevimli okul binalarına ve avluya bakınca Türkiye’nin bir ilçesinde olduğunu düşünebilirsiniz. Oysa duvarın ötesine baktığınızda beyaz ve mavi binlerce çadır görüyorsunuz. Çocuklar okuldan çıkıp evlerinin değil çadırlarının yolunu tutuyor.
İLÇELERDE EĞİTİM SEFERBERLİĞİ
Burası Suriye’nin Azez kentine yakın İman Kampı. Çocukları ‘normal bir hayat’a bağlayan tek yer de bu okul. 2016’daki Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan sonra bölgede hayatın normale dönebilmesi için adliye, sağlık, ziraat ve eğitim alanlarında insani yardım faaliyetleri başlatıldı. En yoğun çalışmalardan biri ‘eğitim seferberliği’ için yapıldı. Dokuz ayrı ilçeden oluşan Fırat Kalkanı Bölgesi’nin Çobanbey, Ahtarin, Mare, Soran, Azez ve Kamplar Bölgesi’nin insani yardım sorumluluğu sınır illerinden Kilis Valiliği’ne verildi. Önce iki kişilik eğitim birimi kuruldu. Kamplar ve yerel meclislerle istişare edildi. Durum iç açıcı değildi. Ahtarin, Çobanbey ve Soran’da eğitim tamamen bitmişti. Birçok okul yakılıp yıkılmıştı. Okulların yüzde 10’u muhalif güçlerin karargâhına dönüştürülmüştü. Öğretmenler harabe olmuş binaların enkazları arasında ders yapmaya çalışıyordu.
SINIFLARDAKİ BUBİ TUZAKLARI TEMİZLENDİ
Fiziki düzenlemeler yapılırken okullar, ‘karargâh’ statüsünden kurtarıldı. Kilis Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yoğun çabalarıyla 287 okul elden geçirildi. Yıkılan binaların yerine konteyner derslikler konuldu. Su, elektrik ve kanalizasyon ihtiyaçları giderildi. Okul bahçeleri mayın, bubi tuzakladı ve savaş atıklarından temizlendi. Öğrenciler sınıflara yerleştirildi. Eğitim faaliyetlerine tepki gösterenler de olmuş. Ancak yetkililere göre bu olumsuz yaklaşım pek kalmamış. Bir personel, “Buraya işgale değil zor zamanınızda kardeşiniz olarak yanınızda olmaya geldik” dediklerini anlatıyor. Bunun sonunda Kilis’e bağlı beş bölgede öğrenci sayısı 2016’da 8 binken, bu rakam bugün 97 bin 680. Kilis İl Milli Eğitim Müdürlüğü Suriye Eğitim Koordinasyonu Sorumlusu Mahmut
Kesikminare bölgede köyler de dahil eğitim yapılmayan yer olmadığını söylüyor. Kilis’te ayrıca 30 bini Türk ve 25 bin Suriyeli olmak üzere 55 bin öğrenci eğitim görüyor…
Kesikminare, bölgede yaptıkları çalışmalarda kısa zamanda çok yol kat ettiklerini vurguluyor.
‘EŞLERİMİZE SÖYLEYEMEDİK’
KİLİS İl Milli Eğitim Müdürlüğü Suriye Eğitim Koordinasyonu Sorumlusu Mahmut Kesikminare izlenimlerini şöyle anlattı: “İlk günler evlerimizden ve çocuklarımızdan ayrılırken sanki onları son kez görüyormuş gibi görevimize gidiyorduk. Zaman zaman araçlar patlatıldı. İntihar saldırılarıyla karşılaştık. Suriye’ye gittiğimizi aylarca eşlerimize söyleyemedik. Öğrenci sayısı çoğalınca bölgede görev yapacak yeni koordinatörler aradık. Onlarca kişiyle görüştük, çoğu görevi kabul etmedi. Ekibi sınırdan ilk geçirdiğimizde yanımızda güvenlik olarak iki ÖSO aracı ve silahlar vardı. Bazı arkadaşların endişesi gözlerinden anlaşılıyordu. Döndüğümüzde ‘Bir daha gelmeyecekler’ diye çok üzüldüm ama hepsi görev aşkıyla geldi. Gündüz bölgede çalıştık gece sabahlara kadar bölgeyle ilgili ihtiyaçları belirledik. Şimdi ailelerimiz orada görev yaptığımızı biliyor.”
ESKİDEN HAYALLERİ ASKER OLMAKTI ŞİMDİ DOKTORLUK
KİLİS Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Suriyeli ekip çalışmaya iki kişi başlamışken, öğrenci sayısındaki hızlı artışla sayı 15 kişiyi buldu. Azez ve Kamplar Bölgesi Koordinatörü Yaşar Kurt, 71 okul ve 42 bin 500 öğrencinin eğitiminden sorumlu. Yaşar Kurt şunları söyledi: “Fırat Kalkanı operasyonundan sonra okullarımızı bırakıp buraya geldik. Azez ve diğer ilçelerde kafaların kesildiği düzenekleri okulların bahçelerinde görmek olağandı. Buradaki çocukların çoğu kafa kesme görüntüsü izlemiştir. Travmalarla dolulardı. İlk zamanlar savaş resimleri yapıyorlardı. Şimdi yeni okul, koyun ve kuzu çiziyorlar. Çocuklar memnun, aileler de bunu hissediyor. Başta, ‘Türkiye’den niye geldiniz?’ sorularıyla karşılaştık ama bu fikirleri zaman içerisinde aştık.”
BİZE SARILIP ‘KARDEŞİM’ DİYORLAR
Yakup Topaloğlu, Azez’deki Kamplar Bölgesi’ne Eğitim Sorumlusu olarak atanalı henüz bir ay olmuş. Topaloğlu, “Türkiye’deki gibi koşullar olmasını beklemiyorduk. Yollar çok kötüydü, şimdi biraz düzeldi. En büyük ihtiyacımız araç” diyor. Spor ve sosyal faaliyetler koordinatörü Cihat İstekli, düzenledikleri satranç turnuvasında bir babanın şu sözlerini aktarıyor:
“Çocuğum sokaklarda silah peşinde koşarken şimdi masa tenisi ve satranç malzemeleriyle zaman geçiriyor, savaştan uzak kalıyor. Eskiden hayali hep askerlik olan çocuklar doktor, mühendis, sporcu olmayı düşlüyor.”
Yusuf Bakır da yaşadıklarını “İlk önce ‘Burada ne işiniz var, neden geldiniz’ diyenler bugün bize sarılıp ‘Kardeşim’ diyor” sözleriyle anlatıyor.
HAFTADA 4 SAAT TÜRKÇE EĞİTİMİ
İMAN Kampı’nın 800 öğrencisi var. Müdür yardımcısı Ümmü Muhammed, öğrencilerin en çok doktor olmayı istediğini ve Türkiye’ye gitmenin en büyük hayal olduğu bilgisini veriyor. Bölgede çalışan çocuklar için yetiştirici kurslar yapılıyor. Azez’in Milli Eğitim Müdürü Muhammed Nadir Harani, “Suriye’deki eğitim iyiydi ama eskiydi. Türk sistemi farklı geldi. Yeni ders saatlerine, öğrenme biçimlerine alıştık” diyor. Okullarda 6+3+3 sistemi var. Haftalık 4 saat Türkçe eğitimi yapılıyor. Amacı ‘iletişim kolaylığı.’ Çocuklara Türkçe dersi verecek Suriyeli öğretmenler sınavla alınıyor.
KİLİT TAŞINA İHTİYAÇ VAR
FIRAT Kalkanı Bölgesi’nde 50’ye yakın çadır kentte 140 bin kişi yaşıyor. Buraya ‘Kamplar Bölgesi’ deniyor. İç göçle gelen Suriyeliler tarım arazisi üzerine inşa edilen kamplarda hayatlarını sürdürüyor. Tüm kamp okulları İman kampındakiler kadar şanslı değil. Örneğin Azez kırsalındaki Hilal İlkokulu’nun 200 öğrencisi var ama zemini yok. Bu okulların ihtiyaçlarının karşılanmasına STK’lar da destek oluyor. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) ve İHH İnsani Yardım Vakfı okulların zemininin kilit taşı ile döşenmesi amacıyla ‘Eğitimin Kilit Taşı Projesi’ başlattı. Projeyle 30’dan fazla okulun kilit taşlarının döşenmesi hedefleniyor.