İstanbul Havalimanı'nda tutulan Mısır Arap Cumhuriyeti vatandaşı M.A Hakkında

İstanbul Havalimanı'nda tutulan Mısır Arap Cumhuriyeti vatandaşı M.A.’nın Türkiye'de yasal kalışı bulunmasına karşın emniyet-güvenlik-göç bürokrasinin hukuksuz idari işlemleri nedeni ile ülkeye kabul edilmediği, Kabul Edilemez Yolcu statüsüne sokularak Mısır'a gönderilme işlemlerinin başlatıldığı anlaşılmıştır.

Mısır'da 2013 yılında gerçekleşen darbeye karşı olan bütün muhalif grupların hukuksuz şekilde işkence ve kötü muamele gördüğü, infaz ya da idam cezaları ile yaşam haklarının elinden alındığı maruf vakıadır. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Mısırlı M.A. hakkında ülkesinde idam kararı olduğu paylaşılmıştır. Bu itibarla M.A.’nın devletin egemenlik hakkını kısıtlayan mutlak bir koruma alanı içerisinde olduğu açıktır.
Ayrıca, 2019 yılında yine aynı ismi taşıyan başka bir Müslüman Kardeşler üyesinin Mısır'a sınır dışı edildikten sonra idam edilmesiyle sonuçlanan olayın acı tecrübesi ve sorumluluğu da hala devam etmektedir.

Havalimanlarında risk analiz birimlerinin yaptığı tüm işlemlerin geri gönderme yasağı çerçevesinde değerlendirilmesi zorunluluk teşkil etmektedir. Havalimanlarında, geri gönderilmesi durumunda işkence ve kötü muameleye maruz kalma tehlikesi yaşayan yabancıların durumlarını değerlendirecek hassas nitelikli yeni birimlerin kurulması ve tüm sürecin dikkatle yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Zira son dönemlerde yaşanan pek çok vaka, Risk Analiz birimlerinin gerekli özeni göstermeksizin işlem yaptığını ve ülkemizin milli ve manevi kazanımlarını göz ardı ettiğini göstermektedir.

Sonuç olarak, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun 4. ve 55. maddeleri, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile koruma altında tutulan işkence ve kötü muamele görmeme hakkı ile yaşam hakkının korunmasını gerektiren hukuk normlarının eksiksiz ve istisnasız bir şekilde uygulanması şarttır. Başvurucunun temel haklarının ihlal edileceği Mısır'a veya Mısır'a iade edilme riski taşıyan üçüncü bir ülkeye gönderilmemesi, masumiyet karinesini zedeleyen hukuksuz isnatların ortadan kaldırılması, yasal statüsünün iadesi gerekmektedir.

İçişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Makamlarına gerekli önlem ve tedbirlerin alınması, sorumluların cezalandırılması konusunda hareket etmeye davet ettiğimizi önemle bildiririz.