Son 10 yılda en az 100 milyon insan evini terk etmek zorunda kaldı. Her dört sığınmacıdan üçü konaklayacak yer bulmakta güçlük çekiyor. Küresel göç akış yönü güney ülkelerinden kuzeye, doğudan batıya, çevreden merkeze, sömürülen devletlerden sömüren ülkeye, fakirden zengine doğru bir seyir izlemekte… Bu zorlu yolculuğun aktörlerinden biri erkekler ise diğeri de kadınlar… BM istatistiklerine göre 244 milyon göçmenin ve 19,6 milyon mültecinin yarısını kadınlar oluşturuyor.
Daha güvenli bir göç yolunu mümkün kılabilmek için çatışmadan etkilenen kadınlara yaklaşımın değişmesi gerekiyor. Daha güvenli göç yolu için devlet ve sınırlar merkezli değil insan merkezli bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bilinmeli ki “sular karadan daha güvenli olmadığı sürece kimse çocuklarını bir bota koymak zorunda kalmaz.” Her insanın bir göç hikayesinin olduğunu veyahut olabileceğini unutmamak gerekiyor.
